Günümüz iş dünyasında, bir şirketin sadece müşterilere sunduğu ürün ve hizmetlerle değil, aynı zamanda çalışanlarına sunduğu değerle de rekabet ettiğini biliyoruz. Güçlü bir işveren markası, yalnızca yetenekli çalışanları cezbetmekle kalmaz, aynı zamanda şirketin finansal performansına ve operasyonel süreçlerine de doğrudan katkı sağlar. İşin sırrını çözen markalar yıllardır işveren markasına yatırım yapmaya devam ediyor.
İşveren markası iyi yönetildiğinde, işe alım maliyetleri azalır, çalışan bağlılığı artar ve verimlilik yükselir. Bu da şirketin kârlılığına olumlu yansır. Ayrıca iş süreçlerinde verimlilik, çalışan motivasyonu, kriz yönetimi ve inovasyon gibi birçok alanda pozitif etkiler yaratır. Şirket içinde güçlü bir kültür oluşturarak, sürdürülebilir bir başarının anahtarıdır diyebiliriz. Yani karlılığın yolu da kültürden geçiyor.
İster yönetilsin ister yönetilmesin her şirketin bir işveren markası var. O halde bu alana yatırım yapmanın şirketlere ne tür avantajlar sağladığına daha yakından bakalım.
İşe alım maliyetlerini azaltır, işe alım süreçlerini kolaylaşır
İşveren markası güçlü olan şirketler, en iyi yetenekleri çekmek için daha az çaba harcar. Nitelikli aday havuzu genişler, işe alım süreleri kısalır. Doğru yeteneklerle eşleşme oranı artar, böylece işe alım süreçlerinde yanlış kararların önüne geçilir.
Çalışan devir oranını (turnover) azaltır
Çalışanların güçlü bir işveren markasına sahip şirketlerde daha uzun süre çalışmak istediğini biliyoruz. böylelikle işten ayrılmalar azaldıkça, işe alım maliyetleri düşer.
Çalışan verimliliğini ve performansını artırır
Motivasyonu yüksek çalışanlar daha verimli olur, bu da üretkenlik artışı sağlar. Daha az hata ve daha fazla inovasyon ile operasyonel maliyetler de düşer. Çalışanlar kendilerini değerli hissettiklerinde şirkete bağlılıkları artar. Daha mutlu ve motive çalışanlar, iş süreçlerine daha fazla katkı sunar. Çalışanların şirket içindeki uzun vadeli kariyer planları güçlenir. Daha iyi iç iletişim ve iş birliği sayesinde ekip çalışması güçlenir. Çalışanlar, iş süreçlerini iyileştirmek için daha fazla inisiyatif alır.
Ücret ve yan hak maliyetlerini optimize eder
Çalışanlar sadece maaş için değil şirket kültürü, çalışma ortamı ve kariyer fırsatları için de bir şirketi tercih eder. İşveren markası güçlü olduğunda, potansiyel yetenekler için cazip bir şirket haline gelirsiniz.
Müşteri sadakati ve marka değerine katkı sağlar
Çalışanlarınızın müşterilerinizi etkileyen ilk grupta olduğunu elbette biliyorsunuz. Çünkü çalışanlar, markanın doğal elçileri haline gelir ve müşteri deneyimini iyileştirir. Olumlu bir kurumsal imaj, müşteri güvenini artırır ve satışlara doğrudan katkı sağlar. Güçlü bir işveren markası, müşteri sadakatini ve marka güvenini artırır. Şirketin genel itibarını yükselterek, marka konumlandırmasını güçlendirir.
Kriz yönetim kabiliyetini artırır
Krizler şirketlerin korkulu rüyasıdır. Ancak hem proaktif hem de reaktif olarak krizlere hazırlıklı olmak gerekiyor. İşveren markasının güçlü olması şirketlere kriz dönemlerinde pozitif katkılar sağlar. Süreçlerin şeffaf işlemesiyle birlikte dayanışma kültürü devreye girer. İşveren markası itibarı, kriz iletişimini daha etkili yönetmeyi sağlar.